Gülay GÖKTÜRK
"Kimse bizden bu ateşe benzin taşımamızı beklemesin."
Öcalan'ın İmralı'ya giden son heyetle yolladığı bu mesaj, PKK liderinin yaşanan krizi ve ortaya çıkan yeni saflaşmayı doğru değerlendirdiğini ve akılcı bir tutumla bu krizi çözüm sürecinin kendi siyasi ajandası doğrultusunda hızlandırılması için bir fırsat olarak gördüğünü ortaya koyuyor.
Aslında hem AK Parti hem de PKK açısından hem fırsatlarla hem de tehditlerle dolu bir sürecin içindeyiz.
Fırsatlar
Meseleye Kürt hareketi açısından baktığımızda, Öcalan'ın tutumunu anlamak son derece kolay. Şu anda tehdit altında olan Ak Parti hükümeti, Kürtler'in Cumhuriyet tarihi boyunca karşılarında gördükleri en Kürt dostu hükümet... Devletin inkâr politikasını değiştirmeye "cür'et etmiş" ve sorunu müzakere yoluyla çözmeye cesaret etmiş bir parti var iktidarda. Hatta hükümete karşı başlatılan operasyonun asıl hedefinin çözüm sürecinin kendisi olduğuna dair de güçlü bir kanaati var Kürt siyasi hareketinin.
Karşı cephede ise, değişik söylemlerle de olsa, açılım sürecini asla kabullenmemiş, kimi daha aktif, kimi daha dolaylı biçimde sabote etmeye çalışmış güçlerin koalisyonu... Kürtler, bu iktidar giderse çözüm sürecini de unutmak zorunda olduklarını, geriye gelecek olanın yine kan, yine gözyaşı ve dizi dizi tabutlar olacağını apaçık görüyor.
Böyle bir tablo karşısında Kürt siyasi hareketinin tarihte ilk kez karşısına çıkan bu şansı korumaya çalışmasından daha doğal ne olabilir?
Meseleye AK Parti açısından baktığımızda da aynı şeyi görüyoruz.
Erdoğan'ın, bugün içinde bulunduğu siyasi kuşatmayı yarmak için desteğini alabileceği en büyük güç Kürtler. Başbakan geçmekte olduğu bu dar geçitte sadece Kürt kitlelerle değil, Kürt siyasi hareketi ile de daha sağlam bir ittifak ihtiyacında. Bu güçbirliği ihtiyacı hem yaşanan krizden çıkışta ortaya çıkıyor hem de yakın gelecekte belki yeni bir anayasa paketinin geçirilmesinde ve hatta belki de genel seçimlerden sonra bir koalisyon ortaklığı biçiminde ortaya çıkması ihtimali var. Bu ihtimallerin hepsi AK Parti'yi çözüm sürecinin peşini asla bırakmamaya götürüyor. Ulusal ve uluslararası planda devreye sokulan "yalnızlaştırma" politikalarını bozmak, demokratik kamuoyu açısından vazgeçilmezliğini sürdürmek için elindeki en önemli siyasi araç bu...
"Mağdurların ittifakı"
Ne var ki, bu ittifak arayışına sadece acil siyasi ihtiyaçlar açısından bakmak da doğru değil. Daha geniş perspektifle bakıldığında bu ittifakın tarihi bir zemini ve toplumsal planda çok güçlü objektif temeli olduğunu görürüz.
Zira Cumhuriyet dönemi, bu iki büyük toplum kesiminin kamusal alandan dışlanmasının tarihidir bir bakıma. Kemalist rejim kendi kafasındaki "modernleşme" projesini gerçekleştirmek için muhafazakâr kitleleri dönüştürmek, dönüştüremiyorsa kamusal alanın dışında tutmak; çok milletli Osmanlı'dan tek tip bir millet yaratmak için de Kürtler'i "Türk" yapmak zorunda hissetmiştir kendini. Burada iki satırla özetlediğimiz bu sürecin ne kadar uzun ve acılı bir süreç olduğunu, ne kadar büyük bir mağduriyet yarattığını hepimiz biliyoruz.
Dolayısıyla şu anda yaşanmakta olanı "mağdurların ittifakı" olarak görebiliriz. AK Parti, geniş muhafazakâr kitlenin siyasi temsilcisi olarak, PKK-BDP de diğer mağdur kitlenin, Kürtler'in siyasi temsilcisi olarak -ya da olabildiği ölçüde- "eski Türkiye"nin ihyası ihtimaline karşı sağlam bir ittifak kurabilirler ve kurmalıdırlar.
Bugün yaşanan siyasi kriz, aslında taa 28 Şubat günlerinde -yani her iki toplumsal kesimin de en ağır baskı altında oldukları dönemde- kurmaları gereken bir güçbirliğini "acil ihtiyaç" haline getirmiştir.
Bu durum hem her iki siyasi güç için hem de Türkiye için bir fırsat olabilir. Ama bu süreç aynı zamanda ciddi tehditler de içeriyor.
Onu da yarın ele alalım.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015